Fırtınalı ve karanlık bir geceydi. Dondurucu soğuktu. Dışarıda olduğu kadar içerisi de soğuktu. Çünkü gündüz odaları temizleyen Olga, havalandırmak için açtığı pencereleri açık bırakmıştı. Akşam gelip kapatsak da, cayır cayır yanan kaloriferlere rağmen ısınamamıştık uyku saatine kadar. Fabrika inşaatında kalanlar için yapılmış bir baraka odasıydı. Işıklarından her zaman yalnızca biri yanmıştır her zaman. Televizyon ise hiç çalışmamıştır, kablosuz internet bile sorunludur. Banyosunda duş aldıktan sonra mutlaka göl oluşur. İkinci bir yatak vardır acil durumlar için, fazla kullanmamışımdır. Yatağımda uzanırken genellikle bilgisayar kucağımda uyuyakalmışımdır, bacaklarımın ağrısına eşlik ederek. Bu berbat odadaki yarı zorunlu ikametim sırasında müziğe olan bağımlığım çok artmıştır. Odamdan müzik, küçük buzdolabımdan da biralar hiç eksik olmazdı.
Çeşit çeşit biralar bulunurdu, limonlusundan, Bavyera' lısına kadar neredeyse hepsi. Her şişeden iki tane alırdım, bir dostum eşlik eder belki diye. Genelde yalnız olduğumdan ikinci şişeyi de kendim içerdim maalesef. Ardından, Pixies vb. indie rock ile loş odamda zıplamanın akabinde yorgun düşmem ile sonlanırdı eğlence. O zamanlar henüz ağır abiliğe geçiş yapmadığımdan şarkıcı-yazar ya da akustik tarzı pek dinlemez, genellikle de gençlik enerjisinden yoksun bulduğumdan burun kıvırırdım. Oysa şimdi dışarısı soğukken sıcacık odamda Thurston Moore' un akustik solo albümünü dinliyorum.
2011 yılında yayınlamış Demolished Thoughts. Önceki solo albümler ve Sonic Youth tarzından farklı olarak akustik gitar, kemal, arp, dikey bas enstrümanları ile kaydedilmiş. Akustik albüm denince, 53 yaşındaki bir punk kahramanından sırtına yaslanıp ağır aksak ninniler yapacağını beklemişseniz çok yanılırsınız. Folk müzikle tek ortak yanı kullanılan enstrümanlar olabilir. Çoğu şarkıda sözler toplam sürenin küçük bir bölümünü tutuyor. "Orchard Street" de örneğin, sözler bittikten sonra şarkı yeniden yaratılıyor sanki. Kendini tekrar eden bir şey bulmak çok zor bu albümde. Tüm şarkılar beklenmedik yönlere kayıyor. Bazen çalanlar bazen de prodüksiyonun etkisiyle bir şeyler doğaçlama gibi hissediliyor. Akustik olmasına rağmen Sonic Youth havasını hissedebiliyorsunuz bazen. Davul ataklarının yerini paralanan gitarlar, elektrikli gitar gürültüsünün yerini de arp ve kemanlar almış durumda.
Albümün güzel müzik insanı Beck tarafından kaydedilmiş olması da ayrı bir tat katmış. Moore' un vokaline katılan yerinde ekolar, basın arka plandaki oyunları sayesinde sözler müzik üzerinde kayıp gidiyor adeta. Lo fi gruplarındaki gibi ölçülü olma kaygısı da yok. Sözlerdeki yalnızlık ve dışlanmışlık hisleri için mükemmel bir atmosfer yaratılmış.
Demolished Thoughts benim gibi 20 yıllık Sonic Youth hayranını bile şaşırtmayı başardı. Eğlenip eşlik edebileceğiniz şarkılar yerine, dinleyip hayranlık duyacağınız bir müzik arıyorsanız, bu albüm vasıtasıyla Thurston Moore ile tanışmaya hazırlanın. New York' tan gelen en fantastik sanat etkinliğini yakalamış olacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder