14 Aralık 2013 Cumartesi

Pet Sounds - The Beach Boys

Hep hayalini kurduğum bir evde yaşadığımı sanıyorum. Farklı bir açıdan bakarsak öyle uçuk hayallarim yok. Evde olmasını  istediğim şeyler var, istemediğim şeyler yok. Çünkü ev bizim kontrollü alanımız, nereye ne asmak istersek onu asıyor, neresine ne kadar eşya koymak istersek onu koyuyoruz. Süslemek de boş bırakmak da elimizde. Dostlarımın evlerine gittiğimde bazen garip şeyler görüyorum. Dev televizyonlar, akvaryumlar, çiçeklerle dolu bir balkon vs. Pek ilgimi çekmiyor açıkçası. Bir evde her birey için yeterince özel ve birlikte alan varsa ve fonksiyonelse yeterlidir. Sonuçta işte daha çok zaman geçiriyoruz, haftasonları da evden çıkmak için planlar yapıp duruyoruz. İş yerimizi veya iş ortamımızı güzelleştirmek için bu kadar uğraşıyor muyuz?

İlla bir hayal kurmam gerekirse, yaşadığım şehir yerine uzakta, denize ve deniz havasına fazla uzak olmayan bir yerde evim olmasını isterdim. Ara sıra kaçardım sığınağıma. Öyle çok büyük bir ev olmasına gerek yok, bahçesi olsun, bir de geniş bir verandası. Bahçesinde meyve ağaçları olsun. Gölgesinde yazın oturacağım bir çınarım olsun. Garajında bir teknem olsun, kışın saklanıp yazın çıkayım kabuğumdan. Hayal kurmanın sonu yok. Ama aslında hiçbirine gerek de yok. Dostlarım gelip gitsin yeter, birlikte güzel zaman geçirilen her ev, mükemmel evdir benim için.

Böyle pastoral ev hayallerine eşlik eden şarkı, daralıp bunaldığında "Eve gitmek istiyorum" veya "Bırakın eve gideyim" diyen "Sloop John B." dir. Beach Boys' un efsanevi Pet Sounds albümündedir. Bugün izninizle, geçenlerde morali ve psikolojisi çok bozuk bir arkadaşıma terapi olarak önerdiğim Pet Sounds' dan bahsetmek istiyorum.

Pet Sounds zamanında müthiş bir ticari başarı yakalamamış ancak yılalr içinde pop müzik tarihinin en takdir edilen, etkileyici ve ilham verici kayıtlarından biri haline gelmiştir. Brian Wilson' ın yaratıcılık ve şaşmaz yeteneğinin en güzel eseridir. Her şarkısında sürrealizm, melodram ve devrimcilik arzusu hissedilebilir. Sofistike şarkı yazarlığı, kompleks müzikal aranjmanların zirve yapmış bir stüdyo becerisi ile işlendiği bir eserdir. Öyle pop deyip geçmeyin, 60' lı yıllarda farklı bir yaratıcılık ile üretiliyormuş. Denemelerin sonu yokmuş. Barok etkiler altında olan Brian Wilson bazı şarkılarını "cep senfonisi" olarak tanımlamış. Grup üyeleri turnedeyken o stüdyoya kapanmış, albümün neredeyse tamamını kaydetmiş. Döndüklerinde ufak tefek ilaveler yapıp albümü tamamlamışlar.

Mükemmel arajmanlar dışında akılda kalıcı melodiler ve sözler içerir Pet Sounds. Açılıştaki "Wouldn't it be nice" hayal kurmanın güzelliğini anlatır bize. "God Only Knows" un o vokal armonisi olmasa sözleri düpedüz arabesktir. " I Just Wasn't Made For These Times" aradığı dostu bulamayan adamın öyküsüdür. 2 enstrümantal parçayı bir kenara ayırırsak; çoğunluğu ağır, hayal kırıklıkları, ayrılık, çaresizlik ve hüzün dolu şarkılardan oluşuyor albüm. 3-4 tane Beach Boys' u hiç bilmeyenlerin bile onlardan bekleyebileceği, eğlenceli surf rock tadında şarkı var. Tüm albüm ortak prodüksiyonun eseri olduğundan ortaya çok uyumlu bir albüm çıkmış, tempodaki iniş çıkışlar kulağı hiç tırmalamıyor. Aşırı uca kaçılmadan mükemmel karışım yakalanmış.

1966' dan beri dinleniyorsa, bulanımın eşiğindeki insanlara tedavi olarak önerilebiliyorsa Pet Sounds' da Beach Boys altın formülü bulmuş olmalı. Pet Sounds çıkmadan önce de onlar çok ünlüydü ve popülerdiler. Hatta Beatles' a tek rakip olabilecek gruptu. Ama yenilik ve yaratıcılık arayışı onları bu maceraya sürükledi. Bize de tarih yapraklarını çevirip bu güzel hazineyi keşfetmek düştü.

Hiç yorum yok: